OYUN
\r\n Sahne Manisaspor kulübü.
Oyun, futbol.
Yazan ve sahneye koyan; Zülfikar Gürcan
Başrolde, Abdullah Mergen
Yardımcı oyuncular, 9 kişi kalan yönetim kurulu üyeleri.
Onur davetlileri, Vali ve Belediye Başkanları.
Seyirciler, kongre üyeleri, gazeteciler, eski futbolcular, eski yöneticiler ve
Taraftarlar.
Oyun, bir yaz gününde başlar.
Manisaspor’u deliler gibi sevdiğini iddia eden başrol oyuncusu, sevgilisinin 60 trilyonluk borcunu üstlenir.
Sevenleri başrol oyuncusunu defalarca uyarsalar da,
Kara sevdaya düşen esas oğlan, “Ben, bu sevda yüzünden deli, divane olmuşum, kaybedeceğim bir şey yok” diyerek, herkesin ağzını kapatır.”
Aşk kör etmiştir gözlerini,
Gözlerinin açılması için,
Devrin Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’a
Kadar gider ama Sayın Başbakan’dan randevu alamaz.
Burada oyunu yazan, değerli senarist devreye girer.
Oyuna müdahale eder.
Gerek, Ankara’da, gerek Manisa’da başrol oyuncusunun gözlerinin açılması için girişimlerde bulunur.
Kerhen de olsa bazı randevular sağlar.
Örneğin Vestel’in sahibi Ahmet Nazif Zorlu’dan randevu istenir lakin CEO’ su ile görüşmeye razı olunur. Başrol oyuncusu, kör olduğundan!
Film icabı görüştüğü kişinin hala Ahmet Nazif Zorlu olduğunu sanmaktadır!
Salt sansa iyi, Dejavu’ya da inanmaktadır.
İlk yaşamında kendini “ Kral “ olarak görmekte.
Ekmek bulamayanlar, pasta yesin demektedir!
İyi de kardeşim! Herkes pastayı nerde bulacak?
\r\n
Ha bu arada, Kral olur da arabası olmaz mı?
Başrol oyuncusu, sihirli güçleri sayesinde
Kendine bal kabağından makam aracı yapar!
Çekirdeklerinden de, onu koruyacak muhafızlar.
Kabak çekirdeğinden muhafızlar kral hakkında ne yazılırsa anında cevap verirler ama,
Ağızlara, çerez olmaktan kurtulamazlar.
Bana kalırsa
Böyle kötü bir oyunu sahneden kaldırmak gerekir.
Siyaset ve Riyaset erkini elinde bulunduranlar Manisaspor’da ki
Bu deli saçmalığı oyununu, daha ne kadar seyredecekler?
Yoksa bizim bilmediğimiz, oyun içinde oyun mu var?
\r\n
\r\n
\r\n
\r\n
\r\n
\r\n